Teşkilat Dizisi Ne Anlatıyor

tarafından
30
Teşkilat Dizisi Ne Anlatıyor

Teşkilat dizisi ne anlatıyor? TRT 1’de gösterilen Teşkilat dizisi, yalnızca bir aksiyon hikâyesi değil, Türk milletinin tarihsel, kültürel ve stratejik mücadelesi…

TRT 1’de gösterilen Teşkilat dizisi bir tek bir aksiyon hikayesi değil, Türk milletinin zamanı, kültürel ve stratejik mücadelesini gözler önüne seren bir yapım. Dizide Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) operasyonları ve üyelerinin devlet için fedakâr mücadelesi Türk gençliğine esin verecek şekilde işleniyor. Sadece diziyi öteki benzer yapımlardan ayıran en mühim detay, Türklerin en büyük rakibinin gene Türkler olduğu vurgusuydu. Bu, hem gerçekçi hem de düşündürücü bir görüş açısı sunar.

MİT mensuplarının her operasyonu bir tek bireysel bir savaşım değil

Türkiye’nin dünya ile savaşı bir tek askeri bir savaşım değil, aynı zamanda siyasal, ekonomik ve kültürel bir stratejik mücadeledir. Organizasyon, bu oldukca boyutlu zorluğu ekrana taşıyarak seyircilere bir tek bir aksiyon hikayesi değil, aynı zamanda stratejik bir bakış açısı da sunuyor.

Dizide gördüğümüz şeklinde Türklerin internasyonal arenada karşılaştıkları problemler bir tek dış tehditlerden kaynaklanmıyor. Türk unsurlarının içte ve dışta karşı karşıya gelmesi, bizi tarihten günümüze taşıyan bir gerçeği hatırlatır: birlik ve beraberlik sağlanamadığında Türk milletinin kendi içinde çatışmalar ortaya çıkar. O tarihten bu yana en büyük zayıflığımız oldu.

Dizide MİT mensuplarının her operasyonu bir tek bireysel bir savaşım değil, aynı zamanda Türk milletinin yeryüzündeki varlığını koruma çabasıdır. Bu çaba gençlere bir tek geçmiş kahramanlıkları değil, bugünün zorluklarını ve gelecekteki sorumluluklarını da hatırlatıyor.

iç bölünmeler yüzünden çöküş

Teşkilat dizisinin en çarpıcı mesajlarından biri, Türklerin dünyadaki en büyük rakibinin gene Türkler olduğu gerçeğiydi. Bu vurgu, tarihsel ve sosyolojik olarak derin bir anlam taşıyor. Tarihteki Türk devletlerinin bir çok, dış güçler yerine kendi iç çatışmaları sebebiyle zayıflamış ve yıkılmıştır. Göktürkler, Selçuklular ve Osmanlılar şeklinde büyük Türk devletleri, iç bölünmeler yüzünden çöküşe sürüklenmiştir.

Dizide bu tema, danışma örgütleri üstünden işleniyor. MİT mensuplarının karşı karşıya geldiği düşmanlar, gene Türklerden oluşan bir grup. Bu çelişki, yalnızca bir senaryo unsuru değil, bununla beraber tarihten bugüne taşınan bir gerçeği yansıtıyor: Türkler, bir araya vardığında yenilmezdir; sadece kendi içinde bölündüğünde, en büyük çekince kendisinden gelir.

Bu vurgu, gençlere mühim bir ders veriyor: Birlik ve beraberlik, bir milletin gücünün temel taşıdır. Kendi içimizdeki çekişmeleri bırakıp ortak bir hedefe yönelmediğimiz sürece, dışarıdaki hiçbir tehdide karşı tam anlamıyla başarı göstermiş olamayız.

Dizinin bir öteki mühim yönü de Türk gençliğine aşılamaya çalmış olduğu özgüven. Türk gençliği, çağdaş dünyadaki potansiyelini ve enerjisini geçmişinden keşfetmelidir. Örgütsel sıra, bu özgüveni kazanmak için mühim bir araçtır.

Dünya sahnesinde söz sahibi olan bir milletin evlatları, tarih süresince büyük başarılara imza atmıştır. Sadece bugün, gençlerimizin özgüvenini kaybetmiş olduğu, kendi değerlerini sorguladığı bir dönemdeyiz. Teşkilat şeklinde yapımlar, gençlere şunu hatırlatıyor: Türk milleti, yalnızca tarihte değil, bugün de dünya sahnesinde kuvvetli bir oyuncudur.

Değerlerine ve milletine inan

MİT mensuplarının davalarına olan bağlılıkları, zorluklar karşısındaki kararlılıkları ve savaşım azimleri, gençlere şu mesajı veriyor: Kendi değerlerine ve milletine inan; bu sebeple başarının anahtarı burada saklıdır.

Bugün, dünyanın birçok ülkesi kendi tarihini ve kahramanlık hikâyelerini beyaz perde ve dizi kanalıyla konu alıyor. Hollywood, senelerdir dünyaya Amerikan kültürünü ve kahramanlarını empoze ediyor. Oysa bizim tarihimiz ve kahramanlarımız, minimum onlar kadar etkisi altına alan ve esin verici. Teşkilat şeklinde yapımlar, Türk gençliğine kendi hikayelerini anlatmak için bir fırsattır.

Sadece bu yapımların yalnızca aksiyon ya da kahramanlık hikayeleriyle sınırı olan kalmaması gerekiyor. Daha derin mesajlar vermeli, Türk milletinin tarihini, kültürünü ve değerlerini yansıtmalıdır. Bu, yalnızca bir tv projesi değil, bununla beraber bir ulusal şuur yaratma projesidir.

Teşekkür ve Beklentilerimiz

Teşkilat dizisi, yalnızca bir aksiyon yapımı değil, Türk milletinin dünya ile mücadelesini özetleyen bir destan gibiydi. Dizinin yapımcılarını ve oyuncularını, Türk milletinin değerlerini bu denli etkisi altına alan bir halde yansıttıkları için kutlama ediyorum. Sadece bu tür yapımların sayısının artması ve gençlere daha çok esin kaynağı sunulması gerekiyor.

Gençlerimiz, bir tek geçmişin kahramanlıklarıyla değil, bugün de dünyada söz sahibi olabilecek bir milletin mensubu olduklarını bilmeli. Özgüvenli, yürekli ve emin bir nesil, sadece bu şekilde yetişebilir. Zira bu milletin geçmişi ne kadar parlaksa, geleceği de o denli ümit doludur.

Teşkilat şeklinde yapımlar, bir tek birer dizi değil; gençlerimize esin veren, onları kendi potansiyellerine inandıran birer araçtır. Tebrikler ve teşekkürler!

Yazar: İbrahim SOYTÜRK

Devlet Bahçeli Suriye Açıklaması